20120507

lomo bir ihtiyaçtır, aynı sarılmak gibi.

fotoğraf, lomo bir makinenin üstüste pozladığı anlarla daha güzel olur.
aynı sevdiğinin kollarındaki sen ve geçmişi seven yüzündeki çizgiler gibi.


















20120424

ben kitsch bir james dean'im.


turuncu çizgiler  ve papatya desenleri ile kaplı gece mavisi bir nevresim takımının üzerinde uzanıyorum, eski odamda, eski yatağımda, eski çarşaflarıma sarılmış... kucağımda asla onlar kadar eski olmayan labtop'um. gözlerim önce bilgisayar ekranına kitleniyor, çektiğim fotoğraflara ve yazmak üzere olduklarıma, sonra çarşaflara kayıyor,  odamın damask desenli siyah kağıt kaplı duvarına, üzerinde asılı irili ufaklı varak çerçevelere, içlerindeki dergilerden koparılmış moda çekimlerine, ve aralarında kalmış yalnız başına yürüyen james dean posterine... bakışları yerde, paltosunun yakaları yukarıda, puslu bir gecede yanlız başına yürüyen bir james dean.


bu benim odam mı? benim yatağım mı, benim çok beğenip kaplattığım duvar kağıdım mı, bu hiç anlam veremediğim varaklı çerçeveler benim mi? bu papatya desenli çarşaflar kimin?

tam şu an ben lomo'yla çekilmiş bir fotoğrafım... 25'imin varaklı çerçeveleri, 18 yaşımın papatyalı çarşafları üzerine pozlanıveriyorlar, sonra az önce ki james dean ruh halim yapışıyor hepsinin üzerine . varaklı, papatyalı, puslu bir james dean fotoğrafı oluyorum.  

bu fotoğrafı tab ettirmiyorum bende kalıyor ama galata'da ki lomography mağazasından aldığım "la sardina"  ile çektiklerimi bugün sirkeci'de ettirdim...
































20120406

bu köpeğin ve ayakkabının sahibi kimse girsin kadraja.

güneşin açtığı o gün, bebek'te dolaşırken, elliott'ı düşündüm. hayran olduğum espri anlayışını ve çok sevdiğim fotoğraflarını! onun anısına çektim...köpekleri ve ayakkabıları. tom ve jerry'yi seyrettiğimiz zamanlardaki gibi, sahiplerini hiç bir zaman bilemeyeceğimiz köpekleri ve ayakkabıları!