20131001

asansör ve garson

asansör, üç katı akıl almayacak bir yavaşlıkta çıktı, oysa ki ben o basamakları ikişer üçer atlayarak çıkardım. beyazlar içinde giyinmiş garsonun, hali hazırda tezgahta duran bir dilim "coup de soleil"i önüme koyması nasıl o kadar uzun sürdü ve porselen demlikte getirdiği çayı bardağıma nasıl öyle aheste beste boşalttı, aklım almadı.

halbuki benim yetişmem gereken yerlerim, toparlamam gereken düşüncelerim vardı. oraya girmemdeki tek amaç, bir paket huzur alıp alelacele çekip gitmekti.

huzur da öyle olmuyor işte. unutup gitmişim. niyeyse zaten bunca acele?

güneş çarpmışa döndüm.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder