İstanbul için verilebilecek en klişe, en sıkıcı, en bunaltıcı ve farklılaştırılması en zor konu.
Bu konuyu verdi ve bizi güneşli bir pazar sabahı sokaklara saldı.
Sabah 9'da kendimi Karaköy Güllüoğlun'da kaymaklı baklava yerken ve karakara ne çekeceğimi düşünürken yakaladım. Sonra da yüksek şeker ve az uykunun verdiği mayhoşlukla amaçsızca yürüdüm ve fotoğraf çektim: karaköy, eminönü, vapur, üsküdar, kızkulesi, feribot, sirkeci, eminönü, karaköy ve galata.
günün sonunda fotoğrafhane'ye bitkin ve mutsuz bir şekilde geri döndüğümde ve fotoğraflarıma baktığımda farkettim ki, ben o kadar çok boğazı çekmek istememişim ki her boğazı çekmeye çalıştığımda önüme birşeyler çıkmış ya da ben çıkartmışım...ve konumu bulmuşum: "boğazı çekmeye çalışırken önüme çıkanlar"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder