20130709

acı bulaşıcıdır, dikkat!


Nasıl oluyor da hepsi Cafe Lehmitz'de toplanmışlar? Birbirlerini nasıl bulmuşlar, nasıl çığrından çıkmış her şey? Bardakta durmayı bilemeyen içkiden mi, müzik kutusundan tekrar tekrar çalınan "hep o şarkı"dan mı, düşünmeden sarfedilen sözlerden, maziden taşınan yaralardan veya tüm bedenlerini saran yapayalnızlıklarından mı? Acaba ilk müdavimin mi canı çok yanmış ve sonra o, diğerlerinin de canlarının yanmasını istemiş. Kendi acısını biraz olsun hafifletebilmek için, yeni gelenlere mi dağıtmış ruhundan taşanlardan? Katlanıp büyümesi bu sebepten mi, Cafe Lehmitz'deki bu "acı"nın? Bu delirmişlik, bu baştan çıkmışlık, bu iç güdüsel haller niye? Kıyamet orada mı kopmuş?

Anders Petersen, muhteşem bir fotoğrafçı. 1967-1970 seneleri arasında 3 senesini geçirdiği Cafe Lehmitz'de fotoğrafladığı şey, benim de tanık olduğum "acı". Kıyamet, orada kopmuş. Ve hala kopuyor. Her zaman, her yerde, acısını bırakıp devam etmek yerine, ona sımsıkı sarılıp yıpranan ve yıpratanlar olduğu sürece kopuyor.

Acı bulaşıyor. Bu sebepten, benim tavsiyem Cafe Lehmitz'e girmemen.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder