20140502

“yavrum, ben seni her halinle seviyorum.”


Şunu bilesin ki, plaj çantandaki kişisel gelişim kitaplarının veya moda dünyasının senden talep ettiği bütün varlıklarının mevcudiyeti, havlunun üzerinde içinin geçip de derin bir uykuya daldığın ve muhtemelen ağzının kenarından akan salyanın da dahil olduğu andaki hal ve durumuna en ufak bir etkisi olmayacaktır.
Bu sebepledir ki,  vazgeçilmez “back to basics” tarzının temeli aslında derin bir uyku halidir. İşte tam da o derin uyku halinde, neysen O’sundur ve kuşbakışı fotoğrafın seni sevenin hafızasına, instagramda alacağından kat ve kat fazla “like”la kazınıp, bir de usulca arkandan yaklaşarak seni sarıp sarmalayan kollara şahit oluyorsa eğer, bilesin ki sen zaten tatildesindir.
Çünkü tatil budur… Miami’de de olur, bodrum katında da, lokasyondan ve plaj çantanın içeriğinden bağımsız bir durumdur. Bunu sen de bal gibi biliyorsundur da, unutmuşsundur işte.
Belki de “yavrum, ben seni her halinle seviyorum” tarzı veya benzeri bir cümleye ihtiyacın vardır, o kadar…

Litvanya’lı fotoğrafçı Tadao Cern unutmamış allahtan. “Comfort Zone” ismini verdiği serisinde demiş ki, “keşke”… “keşke, plajlarda içi geçenlerin hallerinin ötesinde de benzer kurallar geçerli olsa, insanlar başkalarının kendileri hakkında ne düşünecekleri konusuna daha az kafa yorsalar. Fiziksel veya psikolojik noksanlıklarını saklamaya çalışmadan, tasaları bu olmadan.”

Sonuçta Ajda Pekkan’ın bile inanması zor olsa da şu sözleri mevcut: “Seviyorum seni inan her halinle, yüzündeki çizgilerinle, saçındaki beyazlarla benim için eskisinden daha güzelsin.”

Bu yaz güzel olacak, iyi tatiller.





vedat