20100527

bir ispanyol ve birkaç tane sony

bu ay ki marie claire dergisinin son sayfalarını işgal ettim. (bakınız)
yarışma sponsorlarından bir tanesi de sony olduğundan bana yaptırdıkları moda çekimi de "barcelona'lı marta ve rengarenk maket sony kameralardan oluştu... ve ek olarak fotoğraflara tünel'deki simitçi, sultan ahmet meydanında ki güvercinler ve bilimum baharat çeşitleri de katıldı"
ilk moda çekimim
çok heyecanlıydı...


































20100524

eski cami... eski değilsin ayrıca çok da güzelsin

edirne'ye gittim...hem de annemlerin inanılmaz eğlenceli arkadaşlarıyla beraber. ben de büyüyünce aynen böyle bir grupla orayı burayı gezmek istiyorum mümkün müdür?

ve daha önemlisi edirne'yi beğeniyorum...daha önce görmediğim kadar iri ve taze sarımsak ve gülleriyle, mimar sinan imzalı cami ve köprüleriyle , su ve musiki ile ilk tedavi yöntemlerinin uygulandığı 2. bayezid külliyesiyle, "ciğer sevmem, yiyeni de sevmem" denmesine izin vermeyen ciğercileriyle, fotoğraf çekmemi çok sıcak karşılamayan ve şarjımı ilk birkaç saat içinde bitiren enerjisiyle ve hepimizin kalbini fetheden eski camisiyle...

çünkü eski cami çok gizemli ve çok çekici...duvarlarındaki yazılar şöyle bir etkide bulunuyor: ellerini açıyorsun, gözlerini yukarıya dikiyorsun, kalp ritimlerin hafifçe hızlanıyor. sonra da ya bilip bilmediğin duaları okumaya başlıyorsun ya da "allahım lütfen.." ile başlayan cümleler kurarken buluyorsun kendini. enteresan.




































































































































































































































20100518

gözlerim panoramik oldular

marie claire'in düzenlediği fotoğraf yarışmasında birincilik ödülü olarak (birinci oldum oley) bir sony cybershot makina kazandım. O gün bugündür gözlerim panoramik bakıyor dünyaya çünkü bu küçücük kameranın harika bir panoramik çekim özelliği var...
kalbimi fena çalan.

panorama no1: papatyalar ve karanfiller





panorama no2: nazlı'nın terasında keyif












panorama no3: galata'da bir garip belgeselci







20100513

madrid...unutama beni

madrid'de bir düğün
madrid, avrupa'da harcanabilecek en az euro'nun şehri olabilir ama bunun yanı sıra hayatın anlamı, yüzlerimizde ki çizgilerin anlamsızlığı, birbirimize duyduğumuz acımasız sevgimiz ve brown'nun vazgeçilemezliğini pekiştiren bir şehir de olmaya devam ediyor...

inanmaz gözlerle bakma artık
mutlusun belli...
benden gizleme lidia!