Eliff... işte ben de tam olarak buna benzer birşeyler söyleyip duruyordum ki, sen karşıma çıktın!
"Arasıra kafan karışsa da, emin olamasan da ne isteyip istemediğinden, devam et" diyecektim ben de tam kendime. Nereden geldiğine ve nereye gittiğine hiç aldırmadan, sağında solunda kimin olduğuna bakmadan, neler söylendiğini duymadan yapacaklarını yap. Sonrası iyilik güzellik...
Misal; Balat'ın orta yerinde yüksek tavanlı nefes kesen bir stüdyon var. Çok sevdiğin adam, seni daha da çok seviyor aşikar. Sen kendinden başka hiçbir kalıba uymuyorsun, standartlar fasa fiso. "Tanrım" diyorsun, "teşekkür ederim, çünkü ben farkındayım ki bu hayatta yapamayacağım hiçbir şey yok, isteyim yeter!"
G-mall'daki "maaile" resim sergin mutlaka gezilecek. Ama resimlere sadece bakılmayacak. Bilinecek ki, arkasında ciddi bir hikaye var, öncesi var bu işin. Benim çektiklerim ufak detaylar sadece.
İçilen yüzbinlerce çay eşliğinde konuşulanlar fotoğraflanamıyor ki anlatıyım ben de. Yoksa hikayen tam da arzuladığım fotoroman niteliğinde be eliff, kahretsin!