Hayattan daha büyük bir şey var mı?
Var.
Visionaire, 1991 yılında kurulan ve moda ve sanat üzerine sadece sınırlı sayıda üretilen bir dergi. 61. sayısı bugüne kadar boyut olarak basılan en büyük dergi özelliğini taşıyor ve teması da LARGER THAN LIFE. "Dergiye katkıda bulunanlar" listesi kabarık. Steven'lar Karl'lar havalarda uçuşuyor: Steven Klein, Mario Sorrenti, Steven Meisel, Bruce Weber, Karl Lagerfeld, Tom Sachs, Doug Aitken, Marilyn Minter, Ridley Scott... Hepsi kendi bakış açılarıyla HAYATTAN BÜYÜK OLAN'ı yorumluyor!
Cumartesi akşamı, Visionaire'in bu "koskocaman 61.sayı"sı onuruna, İstanbul'74'ün organizasyonunda gerçekleşen İst.Festival kapsamında Esma Sultan'da bir yemek ve ardından da "The Boom Boom Room"da bir parti düzenlendi.
61. sayı boyutsal ve daha da önemlisi içeriksel olarak BÜYÜKTÜ.
Üst kattaki yemek lezzetsel ve viyolonsel olarak, alt kattaki parti de balonsal olarak KOCAMANDI.
Ama HAYATTAN BÜYÜK OLANLAR başkaydı...
O gece derginin sayfalarını ağır ağır ve güçlükle çevirirken ben onları gördüm.
Uzun bir zaman Fransız Elle'de moda editörlüğü yapan Carine Roitfeld, Mario Testino ile tanıştığı anı şöyle anlatıyor: "Elle için çalıştığım ilk 15 yıl boyunca en iyilerden değildim. Ama Mario'yla tanıştığım an bir şey oldu. O benim için doğru zamandaki doğru insandı." Carine, sayfaları Mario ile beraber çevirdi ve "yanındaki"yle hayattan daha büyük oldu!
Gece boyunca saklandığım fotoğraf makinemin arkasından "yanındakileri" gözlemledim. Carine, tüm gece fısır fısır konuşup kadeh kaldırdığı Visionaire ve V magazine'in kurucusu Stephan Gan'in yanından hiç ayrılmadı. Mario, Canon GX kamerasını kokteyl sırasında omzuna çarpraz astı, yemeğe geçildiğinde, tabağının hemen yanına yerleştirdi. Gündüzki panelde Visionaire'in kurucu ortaklarından Cecilia Dean'in HAYATTAN DAHA BÜYÜK sorusunu cevaplarken "Kendi gerçeğimi, insanları gözlemleyerek bulmaya çalışıyorum" dedi. Ben, onu gözlemlediğimde ise yanında gece boyunca hep karısı Mary ve fotoğraf makinesi vardı. Meraklı sorulara kısa, yanıbaşındaki Mary'nin gözlerine uzun cevaplar verdi. Charlie Siem, yemek servisinden hemen önce davetlilere kısa bir konser verdi. Yakışıklıydı apayrı, ama kemanıyla büyüdü. Ve Tuba sevdiğinin kollarında, Demet İstanbul 74'le hayata geçirdikleriyle, Hande derin dekolteli bembeyaz tulumuyla, Ayten hanım yakasındaki Atatürk broşuyla, oltayla avlanmış" deniz levreği yanında servis edilen fıstıklı rizottoyla büyüdü! O gece hepsi "yanındakiler"le hayattan da büyük oldular.
Çünkü hayat, sayfaları çevirirken yanında olanı ister, bilirim.
Sorgusuz sualsiz...
